Hollandalı Bilim İnsanı Emily Hoeft Santorini Adası Yanardağ Hareketliliğini Değerlendirdi
Hollandalı bilim insanı Emily Hoeft, Yunanistan basınına verdiği demeçte, Santorini adasındaki deprem ve yanardağ hareketliliğini yorumladı. Yanardağın “yeniden şarj olduğunu” belirten Hoeft, “Kül emisyonu durumunda, kül miktarı ve dağılımı havacılığı belli koşullar altında etkileyebilir. Ayrıca küller solunum sorunlarına yol açabilir” dedi.
Oregon Üniversitesi’nde jeofizikçi olarak görev yapan Hoeft, yıllardır Santorini adasındaki yanardağ üzerine araştırmalar yapıyor.
Kathimerini’ye verdiği demeçte Hoeft, “Yanardağ yeniden şarj oldu. Veriler, Santorini’den değil, kuzeydoğudan kaynaklanan olası derin kabuk magma hareketini gösteriyor. Bu hareket, Amorgos’a doğru çeken büyük bir gerilim ve genişleme yaratıyor. Bu durum, magmanın kabuğun içine girmesi için bir alan oluşturuyor. Bu senaryodan önce, Santorini’de altı ay boyunca izlediğimiz bir yanardağ şişmesi gözlemledik. Ancak, Anydros yakınlarındaki magmanın yarattığı depremlerin, Santorini adasının altındaki basıncı hafiflettiğini söyleyebilirim. Magma hareketi yer kabuğunu kırar ve küçük depremlere neden olur. Aynı zamanda, bölgede gerilim olduğundan, bazı fay hatları yeniden ayarlanma eğiliminde olabilir. Bu nedenle, orta büyüklükteki depremler, fay hatları ve gerilme ile ilgilidir. Bu durum ise yoğun sismik ve volkanik aktiviteye neden olmaktadır” şeklinde konuştu.
En muhtemel senaryo nedir?
Hoeft, “Anydro yakınlarındaki yanal magma enjeksiyonu durabilir. Genellikle volkanlar magmayı kabuğa iter ve genellikle yüzeye erişmez. Şu anda birçok seçenek bulunmaktadır. Eğer magmanın bu yüzeye çıkmak istemesi durumunda, en olası yer Anchor Adası’nın güneybatısındaki deniz yatağıdır” açıklamasında bulundu.
Hoeft, kül emisyonu durumunda, kül miktarı ve dağılımına bağlı olarak havacılığın belirli koşullar altında etkilenebileceğini belirtirken, “Ancak şu anda belirgin bir volkanik aktivite belirtisi bulunmamaktadır. Küller solunum sorunlarına yol açabilir. Ancak, Kolumbo’da olacak bir şeylerin küçük bir ihtimali olsa da şu anda en olası senaryo gibi görünmüyor. Mevcut veri analizi, Santorini’de gözlemlenen zemin deformasyonunda azalma olduğunu göstermektedir. Ancak durumu değerlendirmek için sürekli izlemenin gerekliliği vurgulanmaktadır” dedi.
