Kapılar ardında dev adım! Gizemli cihaz, teknoloji dünyasında çığır açacak

OpenAI, Jony Ive’ın Kurduğu Donanım Şirketi io’yu Satın Aldı

Yapay zeka devi OpenAI, Apple’ın efsanevi tasarımcısı Jony Ive’ın kurucusu olduğu io adlı donanım şirketini 6,5 milyar dolarlık dev bir anlaşmayla bünyesine kattı. Bu satın alma, OpenAI’nin yalnızca yazılım değil, donanım alanında da iddialı bir oyuncu olma yolunda attığı en büyük adım olarak görüldü.

Yeni bilgilere göre, OpenAI’nin Jony Ive ve ekibiyle geliştirdiği yapay zeka odaklı cihaz, teknoloji dünyasında köklü bir değişim yaratma potansiyeline sahip.

OpenAI’nin bu girişimi, yapay zekanın günlük hayata entegre edilmesini sağlayacak yenilikçi bir cihazı müjdeliyor. Şirketin CEO’su Sam Altman, The Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada, “Bu cihaz, akıllı telefonların yerini almayacak, ancak tamamen yeni bir teknoloji kategorisi oluşturacak” dedi. Altman, cihazın prototipini test ettiğini ve “şimdiye kadar gördüğü en etkileyici teknolojilerden biri” olduğunu belirtti.

Jony Ive ise, mevcut yapay zeka cihazlarını eleştirerek, “Humane AI Pin ve Rabbit R1 gibi ürünler, yeni düşünce biçimlerinden yoksun” açıklamasında bulundu. Ive’a göre, OpenAI’nin cihazı, kullanıcı deneyimini yeniden tanımlayacak ve ekran bağımlılığını azaltacak bir vizyon sunuyor.

Cihazın Özellikleri: Ekranız, Bağlamsal ve Kullanıcı Odaklı

Ünlü tedarik zinciri analisti Ming-Chi Kuo’nun raporuna göre, OpenAI’nin cihazı 2027’de seri üretime geçebilir ve iPod Shuffle’a benzer kompakt bir tasarıma sahip olacak. Cihaz, ekran içermeyecek, gözlük formunda olmayacak ve vücuda takılmayacak. Cep boyutunda, bağlamsal farkındalığa sahip bir cihaz olarak tasarlanacak.

Kameralar ve mikrofonlarla donatılacak olan cihaz, çevresini algılayarak kullanıcıyla doğal bir etkileşim kuracak ve yapay zeka destekli bir “yoldaş” deneyimi sunacak. Kuo, cihazın boyna takılabilir bir formda olabileceğini ve üretiminin jeopolitik riskleri azaltmak için Çin dışında, muhtemelen Vietnam’da yapılacağını belirtti.

Stanford Üniversitesi’nden yapay zeka uzmanı Dr. Fei-Fei Li, bu tür bir cihazın, yapay zekanın insan-makine etkileşimini dönüştürebileceğini ifade ederek, “Ekransız ve bağlamsal bir cihaz, kullanıcıların teknolojiyle daha sezgisel bir bağ kurmasını sağlayabilir. OpenAI’nin bu vizyonu, yapay zekanın günlük yaşamda daha entegre bir rol oynamasına olanak tanıyabilir” dedi.

Jony Ive’ın Dokunuşu: Tasarımda Yeni Bir Çağ

Jony Ive’ın tasarım şirketi LoveFrom, OpenAI’nin yeni cihazının estetik ve işlevsel tasarım süreçlerini yönetecek. Ive’ın Apple’daki deneyimi, bu cihazın tasarımında çığır açıcı bir rol oynayabilir.

MIT Media Lab’den Prof. Dr. Hiroshi Ishii, “Jony Ive’ın minimalist ve insan odaklı tasarım anlayışı, yapay zeka teknolojisiyle birleştiğinde, kullanıcı deneyimini yeniden şekillendirebilecek bir ürün ortaya çıkabilir” yorumunda bulundu.

OpenAI, io’nun 55 kişilik ekibini bünyesine katarak donanım geliştirme kapasitesini güçlendirdi. Eski Apple mühendisleri Scott Cannon, Evans Hankey ve Tang Tan’ın da yer aldığı bu ekip, San Francisco’daki OpenAI ofisinde mühendisler, fizikçiler ve yazılımcılarla birlikte çalışacaktır. İlk ürünlerin 2026’da piyasaya sürülmesi beklenirken, cihazın 100 milyon adetlik bir sevkiyat hedefiyle teknoloji dünyasında büyük bir etki yaratması öngörülmektedir.

Google’den dev adım! Yapay zekayla gelen iletişim sihri

Rekabet ve Piyasa Etkisi

OpenAI’nin bu hamlesi, Google, Meta ve Apple gibi devlerle rekabeti kızıştırabilir. Özellikle Apple, Jony Ive’ın eski işvereni olarak bu gelişmeden etkilenmiş görünüyor; satın alma duyurusunun ardından Apple hisseleri %2 oranında düştü.

Google ve Meta’nın yapay zeka destekli akıllı gözlük projeleriyle rekabet eden OpenAI, Altman ve Ive’ın vizyonuyla tamamen farklı bir yol izledi.

Oxford Üniversitesi’nden yapay zeka etiği uzmanı Dr. Carissa Veliz, “OpenAI’nin cihazı, gizlilik ve etik gibi konularda dikkatli bir yaklaşım gerektiriyor. Kullanıcı verilerinin nasıl işleneceği, bu teknolojinin başarısını belirleyecek önemli bir faktör olacak” dedi.

OpenAI’nin Jony Ive ile ortaklığı, yapay zekanın fiziksel dünyaya entegrasyonunda yeni bir sayfa açabilir.

2027’ye kadar seri üretime geçmesi beklenen bu gizemli cihaz, teknoloji dünyasının geleceğini şekillendirme potansiyeline sahip.

Related Posts

Ubisoft’a göre oyuncular daha çok harcayınca daha mutlu oluyor

Ubisoft’un yıllık finansal raporunda, mikro işlemlerle para kazanmanın oyuncu deneyimini “daha eğlenceli” hale getirdiği savunuldu. Bu açıklama oyun dünyasında tepki topladı.

Bilim adamları imkansız denilen zaman kristalini gerçeğe dönüştürdü

Geleneksel kristaller, atomların uzayda düzenli bir yapı oluşturmasıyla bilinir. Nobel ödüllü fizikçi Frank Wilczek’in 2012’de ortaya attığı fikir ise bu düzenin zaman boyutunda da tekrarlanabileceği yönündeydi. Wilczek’in “zaman kristali” konsepti …

Ada yüzer mi demeyin, Arjantin’deki bu ada gerçekten yüzüyor

Buenos Aires’in kuzeyindeki Paraná Deltası’nda yer alan El Ojo, neredeyse kusursuz daire biçimi ve hareketli yapısıyla dikkat çekiyor. Göl yüzeyinde serbestçe dönen bu ada, doğa içinde kendi kendine oluşmuş nadir yapılar arasında yer alıyor.

Google Pixel Watch 4’ün fiyatı, özellikleri ve çıkış tarihi belli oldu

Google’ın yeni nesil akıllı saati Pixel Watch 4, tanıtımına günler kala Avrupa fiyatlarıyla birlikte gündeme oturdu. Fransız kaynaklara dayandırılan sızıntılara göre, Pixel Watch 4’ün 41 mm’lik Wi-Fi modeli 399 euro, LTE destekli versiyonu ise 499 …

Android’te sinsi tehlike: Kullanıcıların verilerini çalıyor

Avrupa’nın önde gelen teknoloji üniversitelerinden TU Wien’deki araştırmacılar, Android işletim sistemini hedef alan yeni bir siber saldırı yöntemini açığa çıkardı. “TapTrap” adı verilen bu yöntemle hackerlar, arka planda görünmeyen bir uygulama …

Binlerce yıllık DNA’nın sırrı çözüldü: Tarımın başlangıcından günümüze süren tehdit!

Yeni yapılan bir antik DNA çalışması, insan-hayvan etkileşimlerinin tarih boyunca sağlık yapımızı nasıl dönüştürdüğünü gözler önüne seriyor. Araştırma, bulaşıcı hastalıkların 6 bin 500 yıl önce tarımla birlikte yayıldığını ve bu etkilerin hala günümüzde hissedildiğini ortaya koyuyor.