Özgür Özel’in Almanca konuşması ayakta alkışlandı: Asla vazgeçmeyeceğiz; ya hep beraber, ya hiçbirimiz!

“`html

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Berlin’de SPD Kongresi’nde Konuştu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Almanya’nın başkenti Berlin’de Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Kongresi’ne katıldı. Özel’in yaptığı konuşma, dinleyiciler tarafından büyük alkış aldı ve “Free İmamoğlu” pankartları açıldı. Kendisi, konuşmasını “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sözüyle sonlandırdı.

Bu önemli etkinliğe, Özel’in yanı sıra Dış İşleri Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan, Dış Politika Koordinatörü İlhan Uzgel ve eski genel sekreter yardımcısı Şule Erten Bucak da katıldı.

Almanca konuşma gerçekleştiren Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) soruşturmalarının 19 Mart’taki başlangıcını “darbe” olarak nitelendirerek, “Siyasi tarihimizde demokrasiye yönelik en ağır saldırılardan biriyle karşı karşıyayız. Ancak, on milyonlarca vatandaşımız bu baskılara boyun eğmeden demokrasi mücadelesine devam ediyor.”Asla pes etmeyeceğiz. Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Özel, konuşmasında ayrıca ‘Berthold Brecht’in Türkiye’deki popüler sloganını burada tekrar vurgulamak istiyorum’diyerek ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz’ sözlerini Almanca ve Türkçe olarak ifade etti.

“Yükselişimiz İktidarı Panic Durumuna Sürükledi”

“2023 yılı Aralık ayında SPD Kongresi’nde partimizdeki değişimden bahsetmiştim. Bu değişim talebimiz sadece söylemde kalmadı. Parti olarak, Mart 2024 yerel seçimlerinde 47 yıl aradan sonra Türkiye’nin en büyük partisi olduk. Türkiye’nin yedi bölgesinin %65 nüfusunu ve ekonomik büyüklüğün %80’ini kapsayan belediyeleri yönetme yetkisini elde ettik ve anketlerde sürekli olarak birinci konumumuzu koruyoruz. Ancak bu olumlu değişim sürecine rağmen Türkiye’de ve bölgemizde pek çok olumsuz gelişme yaşandı. Partimizin bu yükselişi, mevcut iktidarı ciddi bir kaygıya sevk etti. Özellikle son zamanlarda hem partimize hem de toplumsal muhalefete yönelik baskılar ve saldırılar arttı. Bu saldırılar arasında demokrasi ve halk iradesine yönelik 19 Mart tarihi önemli bir darbe olmuştur. 18 Mart günü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için gerekli olan 31 yıllık üniversite diploması iptal edildi. 19 Mart’ta sabahın erken saatlerinde yüzlerce polisle gözaltına alındı ve 15.5 milyon vatandaşımızın oyuyla belirlenen Cumhurbaşkanı Adayı olduğu gün tutuklandı. Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra 10 belediye başkanımız, bürokratlarımız, gazeteciler, avukatlar ve iktidara karşı duran birçok vatandaşımız hapiste bulunuyor.”

Özgür Özel'in Almanca Konuşması

“Umutluyuz, Haklıyız ve Güçlüyüz”

“Demokrasi tarihimizde en ağır baskılardan biri yaşanmaktadır. Fakat on milyonlarca vatandaştan oluşan halk kitlemiz, bu zorluklara karşın demokrasiye ve kendi iradesine sahip çıkmaktadır. 19 Mart’tan bu yana İstanbul ve diğer illerimizde toplam 29 miting düzenledik. Halkımızla birlikte haksızlıklara karşı her çarşamba ve hafta sonu sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz ve asla pes etmeyeceğiz. Sonuç olarak, Türkiye’deki siyasi baskı artarken, kardeş partimiz SPD’nin bizimle gösterdiği dayanışmayı oldukça değerli buluyoruz. Bu dayanışma yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi için değil, Türkiye’de demokrasiye en güçlü şekilde sahip çıkan milyonlarca insan için anlam taşımaktadır. Dünyanın demokratik güçleri arasında kurulan dayanışma, sağ popülist partilerle yapılan dayanışmadan daha az olmamalıdır. Değerli yoldaşlar, bu zorlu gibi görünen şartlarda bile umutluyuz. Çünkü hem haklıyız hem de güçlü bir konumdayız. Umutluyuz; çünkü demokratik güçler Türkiye’de yükselebilir ve bunun liderliğini partimiz üstlenmektedir. Aynı zamanda halkımız, demokrasi taleplerini daha yüksek sesle dile getirmektedir. Umutluyuz; çünkü gençlerimiz, işçilerimiz, emeklilerimiz ve kadınlarımız, iktidarın korkutma ve yıldırma stratejilerine meydan okuyarak sokaklarda direnmeye devam ediyor.”

“Partimiz, Halkımıza Umut Aşılıyor”

“Sevgili yoldaşlar, Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefimiz var. Amacımız, Türkiye’nin demokratik, insan haklarına saygılı ve hukukun üstünlüğünü esas alan, istikrarlı ve adil gelir dağılımına sahip bir ülke olmasıdır. Ülkemizi, Almanya’nın yakın bir dostu ve Avrupa ailesinin önemli bir parçası olarak görüyoruz. Türkiye, dinamik bir ülkedir ve burada önemli toplumsal ve siyasal değişimler yaşanmaktadır. Türk halkı, özellikle gençler, değişim ve demokrasi taleplerini daha yüksek sesle dile getirmektedirler. Partimiz, enerjik muhalefet tarzıyla halkımıza umut vermektedir. Şu anda mevcut iktidar, Türkiye’de yükselen değişim dinamiğine karşı kendi varlığını sürdürmenin yollarını ararken, partimiz gençlik ve yenilikçi liderliği ile Türkiye’nin geleceğini özgür bir şekilde inşa etmektedir.”

“Uluslararası Hukuka Aykırı Müdahaleler Durmasın”

“Değerli yoldaşlar, dünya şu anda belirsizlik sürecinden geçiyor ve demokrasi, birçok bölgede saldırı altında. Jeopolitik gerginlikler artıyor ve bölgesel çatışmalar için alarm veriliyor. Gazze’de süregelen katliamlar yüzünden 8 Ekim 2023 tarihinden bu yana 55 binden fazla insan yaşamını yitirdi. Bu kayıpların büyük bir kısmı kadınlar ve çocuklar. Kuzey sınırımızda, Ukrayna’da meydana gelen çatışmalar on binlerce insanın hayatına mal oldu. Güneydeki Suriye istikrarsızlığı ise devam etmekte. İsrail’in İran’a yönelik saldırıları ve Amerika’nın müdahale ettiği durumlar, tüm bölge için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Tüm tarafları sağ duyuya davet ederken, kalıcı bir ateşkes ve barış ortamı diliyoruz. Bir daha uluslararası hukuka aykırı müdahalelerin tekrarlanmamasını umuyoruz.”

“Demokratik Türkiye, Avrupa’yı Güçlendirir”

“Sevgili dostlar, Avrupa’nın güvenlik kaygılarını anlıyoruz. Avrupa’nın güvenliği için Türkiye’nin demokratik ve hukukun üstünlüğü ilkesini benimsemiş bir ülke olarak güçlenmesi büyük önem taşıyor. Çünkü Türkiye’nin demokratikleşmesi, Avrupa’nın demokratik yapısını da güçlendirecektir. Türkiye’nin Avrupa ile ilişkilerinde; demokrasi yerine göçmen pazarlığını ve kısa vadeli çıkarları tercih etmek her iki taraf için de büyük bir hatadır. Türk halkı, demokrasi inancını defalarca kanıtlamıştır ve bunu bugün de göstermektedir. Bu demokrasi mücadelesini birlikte ve dayanışma içinde yürütmeliyiz. Almanya’nın önde gelen sanatçılarından Bertolt Brecht’in Türkiye’deki bir sloganı olarak kullandığımız sözleri burada da dile getirmek isterim: ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz.’ Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Dostluk, dayanışma ve umut dolu günler diliyorum. Çok teşekkür ederim.”

“`

Related Posts

İtalya’da volkanik bölgede deprem! (30 Haziran 2025)

Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsünden (INGV) yapılan açıklamaya göre, bugün yerel saatle 12.47’de (TSİ 13.47) merkez üssü Bacoli beldesi olan, yerin yaklaşık 5 kilometre derinliğinde, 4,6 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Basında yer alan …

Aykut Erdoğdu’nun tutukluluğuna ilişkin yeni gelişme… Avukat Ersöz: ‘Yetkisizlik kararı verilmesini talep ettik’

İBB’ye yönelik “yolsuzluk” iddialı soruşturma kapsamında tutuklanan eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun avukatı Hüseyin Ersöz, soruşturmayı yapmaya yetkili makamın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu ifade ederek savcılığa dilekçe sundu.

İzmit’te Atatürk büstüne saldıran cübbeli sarıklı şahıs tutuklandı

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde okulu bahçesine kılıçla Atatürk’e hakaret eden M.Ç. (42) tutuklandı.

Britanya Dışişleri Bakanı Lammy, yarın mevkidaşı Fidan ile Ankara’da bir araya gelecek

Görüşme, Bakan Lammy’nin Türkiye’ye ikili düzeyde gerçekleştireceği ilk resmi ziyaret özelliğini taşıyor

İran’ın birkaç ay sonra uranyum zenginleştirmeye başlayabileceğini söyledi

İran’ın nükleer çalışmaları gerekçe gösterilerek önce ABD ve sonrasında İsrail’in İran nükleer tesislerine yaptığı hava saldırıları dünya gündemine oturmuştu. ABD de daha sonra İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan’daki üç nükleer tesisine bomba atarak …

Netanyahu’nun ‘ödediği bedel’ de aldatmacaymış: Oğlunun düğünü saldırı için kullanmış

Netanyahu, İran’a saldırı planını gizlemek için oğlunun düğününü bahane etti. Kamuoyuna tatil açıklaması yaptı, saldırıyı başlattı, ardından “kişisel bedel ödedim” dedi. Oysa düğünün en başından iptal edildiği ortaya çıktı. Tepkiler büyüyor.